geçen sene transferlerden sonra şampiyon olacaklarını ilan edip ligi 13. sırada bitiren takımın taraftarı. berkan'la taylan'ı öve öve bitiremiyorlardı. marcao ile kerem kavgasında da ölü taklidi yapmışlardı. bu kadar da karakterlidirler. bu sene de aynı tas aynı hamam, adı sanı duyulmamış ya da bitmiş ne kadar topçu varsa alıp şampiyonluk kovalayacaklarını iddia etmektedirler. dikkate almayın.
evet seriyi kazandık. thy'nin bizi eleme itimali yoktu zaten ama yine de finalde olup seneye şampiyonlar ligine birinci torbadan katılmak güzel. takımları değerlendirirsek;

kelsey: açık ara serinin yıldızıydı. ilk maçta hücumlarıyla son iki maçta da defanslarıyla takımı ayakta tuttu. gece gündüz boskovic'e çalışmış gibi duruyordu. berbat blok düzenimizde bile çok iyi toplar çıkardı. hücumda da smaç vurmasını beklediklerimiz hata yaparken kendisi en skorer oyuncumuz oldu. final serisinde de buna yakın bir performans gösterir umarım. manşette daha fazla alan almasını bekliyorum. keşke seneye bizimle kalsa

naz: kabul edelim naz çok renkli oynatan bir pasör değil. fake de atmaz, topu da saklamaz ama kim nasıl pas isterse ona o şekilde pas atabilecek bir pasör. blokta, serviste, defansta ise en iyi pasörlerden biri. gerçi kendisine kariyerinin en kötü manşetleri geldiği için renkli oyun oynatmasını beklemek saçma olacak. vargas hata rekoru kırarken onu kullanmamasını sevdim. vargas çok düşmüştü oyundan çünkü. seri boyunca file üstünde çok iyi işler çıkardı. naz'dan tek ricam dicle'ye top atmasın.

eda: kaptandan hep daha fazla sorumluluk almasını, takımı ateşlemesini bekledim. özellikle novara serisinde kedi gibiydi. bu seride ise hırslı eda'yı gördük sonunda. keşke bu oyununu novara maçlarında da görebilseydik. takım kendisine katıldıkça eda daha da yükseliyor ve kendisiyle birlikte takımı da yükseltiyor. novara maçlarında takım komple bitmiş durumdaydı. belki ben bu takıma ne yaparsam yapayım ayağa kalkmaz diye mi düşündü bilemiyorum ama bu hırslı oyununu vakıfbank maçında da görmek istiyorum. biraz gücü yetebileceği kişilere karşı hırslanıyor ama boyumuzu aşan rakiplere karşı süt dökmüş kedi gibi kalıyor gibi.

mihajlovic'in defansı ve manşeti berbattır. hatta yanındakileri de bu konuda çok aşağı çeker, onların da oyununu bozar. peki defansif açıdan bu kadar berbat smaçörü neden takıma alırsınız? müthiş hücum ediyor diye. peki mihajlovic nasıl hücum etmiş? sırasıyla yüzde 35, 50, 35. sayı kazandırmada ise 3, 5, 5. yani takımın en iyi hücum etmesini beklediğiniz oyuncu 3 maçta 13 ile çıkmış sahadan. takımın pasörü ise 14. pasörden daha az sayı alan bir 'hücumcu' smaçörle oynuyoruz. hiçbir takımın oynatmayacağı oyuncuyu baş smaçör yaptık. acil gönderilmeli.

vargas: genç oyuncudur, gelişime açıktır, öğreneceği çok şey var ama hala görerek oynamıyor. plase denemeye başladı son zamanlarda ama yine de bloğun göbeğine vuruyor topları. bir kere geçemeyince yine aynı şeyi deniyor. son maçta tam 10 blok yedi. bazıları üst üste. bir oyuncu üst üste blok yiyorsa kendisini savunacak bir şeyim kalmıyor ne yazık ki. son maçtan -2 ile çıktı, çok kötüydü ama yine de kolay vazgeçilecek bir oyuncu değil. müthiş bir hücum silahı. fakir egonu'su ama biraz görerek oyna allah aşkına ve neden smaç servis atmaktan vazgeçtin? seneye kalmasını istiyorum ama gidecek :(

cansu: cansu'dan libero yapma fikrini aylin'in sakatlandığı ilk gün dile getirmiştim. terzic'in bunu denememesi 2 kupaya ve bir sürü maça mal oldu ama sonunda denedi. manşetlerini beğenmedim ama yaptığı defanslarla takımı yukarı çekti. melis oynasaydı muhtemelen elenmiştik. keşke daha önce libero oynatılıp pozisyona alıştırılsaydı. vakıfbank maçlarında da libero olarak kendisini görmeyi umuyorum.

melis: acilen gönderilmeli yorum yapmaya değmez. eda ablasının manevi kardeşi kontenjanından epey ekmek yedi ama bizim bedava verecek ekmeğimiz yok ne yazık ki. sultanlar ligi seviyesinde bir oyuncu değil.

dicle: maç başı 1-2 hücum yapacak göz boyayan 1-2 blok yapacak diye iğrenç hücuma giriş tekniğini ve pasörlerden yediği fake'leri daha fazla izlemek istemiyorum. acil gönderilmeli ama yeni sözleşme imzalamış bile. duvara anlatıyoruz zaten.

bahar: acil gönderilmeli. yıl olmuş 2021 hala servis için oyuna giriyor. terzic'e akıl fikir diliyorum.

busa: manşet alsın diye aldık ama manşeti kötü. geldiği ilk günler iyi oynadı ama bu ara çok formsuz. dünyanın en kötü smaçörü mihajlovic'i bile kesemeyen bir smaçör. gönderilmeli.

terzic: acil gönderilmeli. 3 yılımızı daha yiyecek adam

boskovic pardon eczacıbaşı tarafında pasör katliamı vardı dün. sırf boskovic istedi diye alınan vasat yabancı pasörden ecz. ne umdu merak ediyorum. kötü pasör olmasını geçtim bir de yabancı kontenjanını yiyor.

saliha aslında beğendiğim biri ama inanılmaz istikrar sorunu var. bu kızın destek alması gerekiyor. iyi bir koçla iyi yerlere gelir diye düşünüyorum ama fiziken de zayıf kalacak gibi.

hande'nin manşetleri çok beğendim keşke bizde olsa. iyi pas aldığında iyi hücumlar yapıyor ancak basit hata yapmaya yıllardır devam ediyor. file üstünde naz'a çok kere yenildi, tekli bloklar yedi. biraz konsantrasyon sorunu var.

simge dünyanın en iyi liberosuydu geçen sezon ama bu ara çok formsuz, eski simge gibi değil. sorunu nedir bilmiyorum belki kişiseldir. hala çok beğenirim. keşke bizde olsa

boskovic dünyanın en iyi 2 çaprazından biri ama artık maç kazandırma özelliğini kaybetmiş gibime geliyor. antene vurduğu top, eda'dan yediği blok vb. winner özelliği gitmiş. bunda mirkovic'in de katkısı var elbette.

beyza'nın iyi ile kötü oyunu arasında gece gündüz kadar fark var. beğendiğim bir oyuncu değil. klasik hantal, uzun yerleşik bloğu iyi olan geri kalan alanlarda ise kötü bir orta oyuncu.

ogbogu vargas'ın gözünü kapatıp bloğun göbeğine smaç vurması sayesinde özellikle son maç iyi blok yaptı. elit seviyede bir oyuncu değil ama yine de iyi bir pasörle oynarsa iyi işler yapar. yabancı kontenjanını harcamaya değmez.

fatma ise nasıl saliha'yı kesemez merak ediyorum. girdiği anlarda da pek bir iş yapamadı. klasik yedek türk smaçör.

thompson süper kupa maçının kahramanıydı ancak sakatlık ve covid sonrası beklenen oyunu sergileyemedi. beklenen sıçramayı yapamayacak galiba.

motta ise terzic'in ecz. şubesi. ecz. motta'da ve nalan ural'da ne buluyor merak ediyorum.

finalde başarılar sarı melekler
#zoranterzicistifa
ilk izlediğim maç muhtemelen bu değil ama izlediğimi hatırladığım ilk fenerbahçe maçı, 1 aralık 1996 tarihinde çanakkale'de oynanan çanakkale Dardanelspor fenerbahçe maçıydı. o zamanlar 6 yaşındaydım ve stada girdiğimde ilk hatırladığım dikdörtgen şeklindeki demir tutunma yerlerinde hiç bir şekilde bir şeyden destek almadan demirler üzerinde duran Rambo okan oldu. o gün o maçın sonunu ve göremeden stattan ayrılmak zorunda kalmıştık babamla. çünkü günlük güneşlik bir havada başlayan maç, belki de hayatımın en şiddetli yağmurlarından birini görüp sırılsıklam olup, apar topar babam o sırılsıklam halimle maç sonunu stadın yanında bıraktığımız Tofaş Şahin'in radyosundan maçı dinleyerek bitirmemizi ve beraberliğin getirdiği mutsuzlukla izmir'e dönmemizi getirmişti.